Meral adım, köyde değil bir kasabada yaşıyorum ama bunu gelin bir de bana sorun. Geleneklerine sıkı sıkı bağlı bir ailenin tek kızıyım, tüm dikkatler üzerimde. Son zamanlarda evliliğime az kaldı, evden çıkacağım ya? Bu durum şu dikkatlerin üzerimde olması durumunu iyice karmaşık hale getirdi, diyebilirim.
Ağzımda ki Sıcaklığı Hissettim
Nişanlımı beni istemeye geldikleri zaman tanıdım ve sadece nişanlandıktan sonra ancak yanında büyükleri varken geldiğinde “sohbet etsinler ya iki dakika” derlerse odada görebildim. Bu sohbetler en fazla 20 dakika olurdu ama o anlarda bile utana sıkıla bana seksle alakalı imalarda bulunurdu. Ve son seferinde oldu olanlar… İnsanın arının yalanması ne garip bir hismiş. Üstelik o dokunuşlardan bazıları ileri doğru gidebiliyor, parmaklanmaya dönebiliyor ama çok az. Nişanlımla evlenmeme çok az kaldı ama öğretiler yüzünden ileri gitmesine müsaade etmiyorum. Üstelik çok istediği, her seferinde gözlerime bakarak imada bulunduğu için bunu yapmak zorunda hissediyorum kendimi ki ben de ne yalan söyleyeyim merak ediyorum. Ortam çok kötü, o an eğer biri içeri girse o zaman biteriz. Yani ikimizin de aileleri içeride ki ikimiz de zamanın kısıtlı, şartların elverişsiz olduğunu bildiğimiz için asla tam manasıyla soyunmadık ve hiç sohbet etmedik, direkt seviştik, hatta öpüşmedik bile.
Siki çıktı, elleriyle çıkarttı ve yalamaya başladım. Çünkü az daha orada yarı domalmış halde kalsam nişanlım neredeyse beni sikecekti. Sakso çekmeye başladığım zaman fark ettim, Sedat’ın siki gerçekten çok büyük. Kürt asıllı olmasından sanırım ve çok da tatlı, esmer & yağız. 1 dakika kadar sakso çektim ki birden gerildiğini fark ettim, sanırım erkeklerde bahsedilen o meşhur boşalmayı görecektim. Bunu seks hikayeleri okurken bol bol duyardım ama hiç görmedim. Porno bile izleyemedim baskılardan dolayı ki kafamı kaldırayım, göreyim derken eliyle başımı tuttuğunu, bastırdığını anladım. Her ne kadar karşı çıksam da bir türlü olmuyordu, kurtulamıyordum ve zaten bir, iki saniyelik bir olay, ağzıma patladı. O an yere akmasın ya da ses çıkmasın ki anlaşılmasın diye çabalarken yuttum. Başka çarem yoktu. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi davrandık.